Kirby and the Forgotten Land inceleme: Oynanır mı?

Kirby and the Forgotten Land, Elden Ring ve Stranger of Paradise: Final Fantasy Origin gibi bu yıl sabırsızlıkla beklediğim oyunlar arasında kendine yer edinmeyi başaran bir oyun. Bu ay Nintendo Switch için piyasaya sürülecek olan oyun, kıyamet sonrası bir dünyada geçen ilk Kirby oyunu gibi görünüyor. Hem kıyamet sonrası dünya konseptini hem de Kirby'yi seven bir oyuncu olarak, Eshop'ta yayınlanan ücretsiz demoyu hemen denedim ve ilk izlenimlerimi paylaşacağım.

Kirby ve Unutulmuş Topraklar incelemesi

Kirby'de Araba Yok mu? Kirby?!

Kirby and the Forgotten Land ilk duyurulduğunda bana kıyamet sonrası geçen açık dünya oyunu izlenimi vermişti. Demoyu oynadıktan sonra bunun tamamen doğru olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Oyun bize ana bölümler altında ayrılmış küçük bölümlerde gezinme olanağı sağlıyor. Super Mario Odyssey tarzı kontrollerle 3D dünyada gezinme olanağına sahibiz. Sabit kamerasını analogla kontrol edebiliyoruz. Bu açıdan Odyssey'den çok Super Mario 3D'ye benziyor. 

Nier Automata, Kirby ve arkadaşlarının içine çekildiği dünya,  Horizon: Forbidden West  ve diğer birçok kıyamet sonrası oyun. Olumlu tarafı, bu dünyada bizi avlamaya çalışan hiçbir makine yok, aslında makineleri yutuyoruz. Kirby'nin ünlü "tüketim" yeteneği burada bambaşka bir seviyeye taşındı. Dünyada gördüğümüz çeşitli makineleri ve nesneleri yutabiliyor ve onların yeteneklerini (ve şekillerini) alabiliyoruz. "Mouthful Mode" adlı yeteneğimiz sayesinde içecek makineleri, trafik konileri ve arabalar gibi farklı nesneleri yutabiliyor ve karşılaştığımız bulmacaları çözmemize yardımcı olacak güçler kazanıyoruz.

Demoda 3 farklı bölüm bulunuyor. İlk bölümde oynanışa alışıp yenilikleri deneyimlerken, ikinci bölümde yeni yeteneklerimizle arkadaşlarımızı kurtarma şansına erişiyoruz. Üçüncü bölüm ise büyük bir boss dövüşü. Demoda sunulan bölümler hem oyuna alışmak hem de yenilikleri görmek için yeterliydi. Bitirdikten sonra daha fazla oynamak isterseniz geri dönüp bazı yan görevleri tamamlayabilirsiniz. Örneğin bir bölümde beş farklı çiçeğin açması gibi görevler ve kapsül oyuncak bulma gibi küçük aktiviteler yer alıyor. 

Oyunun iki zorluk seviyesi var, Spring-Breeze ve Wild Mode. Spring-Breeze biraz daha rahat, kolay bir oynanış sunarken Wild Mode zorluğu ve karşılığında kazandığınız yıldız sayısını artırıyor. Demonun Wild Mode zorluğundan çok rahatsız olmadım ama Kirby oyunlarını seven yeğenim için Spring-Breeze seçeneğinin olmasına sevindim. 

Kirby ile Yeni Bir Maceraya Hazırız!

Dürüst olmak gerekirse, Kirby and the Forgotten Land videolarını gördüğümde, "Başka bir açık dünya oyununu kaldıramayabilirim." diye düşündüm. Demoyu oynadıktan sonra bu endişeler ortadan kalktı. Oyunun Nintendo Switch'teki birinci parti oyunlar arasında iyi bir yere sahip olacağını düşünüyorum ve performans açısından hiçbir sorunu yok gibi görünüyor.

Demoyu herhangi bir önemli FPS kaybı olmadan akıcı bir şekilde oynadım. Hem elde taşınabilir modda hem de ekrana bağlı olarak 30 FPS'lik görsel olarak tatmin edici bir seviyede oynamak mümkün. Uzaktaki düşmanlar, Dark Souls oyunlarından alışkın olduğum şekilde yaklaşana kadar biraz daha sarsıntılı hareket ediyor, bu yüzden beni hiç rahatsız etmedi. Oyun yayınlandığında daha geniş alanlarda nasıl performans gösterdiğini sonraki bölümlerde göreceğiz. 

3D platform oyununun sabit kamera açısı, Super Mario Odyssey tarzı bir oynanış bekleyenleri üzebilir. Demoda deneyimlediğim kadarıyla herhangi bir soruna yol açmadı, ancak iki kişi oynarken geçinmek biraz zor olabilir gibi görünüyor. Demonun ikinci bir kontrolcüyle istediğiniz zaman katılma seçeneği sunan co-op kısmını deneme şansım olmadı.

Kirby and the Forgotten Land, 25 Mart'ta Nintendo Switch platformunda  piyasaya sürülecek. Renkli 3D dünyası, bulmaca - platform - aksiyon üçlüsünü birleştiren oynanışı ve Kirby'nin devasa arabaları bile tek lokmada yutmasıyla bu oyun gerçekten ilgiyi hak ediyor gibi görünüyor. Ocak ve Şubat ayları çıkan oyunlarla fırtına gibi geçiyor, Kirby and the Forgotten Land'in bu kadar iyi oyunlar arasında kendine yer bulabilecek mi, çıktığında göreceğiz.